Türkiye’nin en önemli altın rafinerilerinden Aleks Metal Rafineri (AMR), son teknoloji ve modern yöntemlerle yenilenen tesislerinde altın üretimine başladı. AMR, yeni dönemde rezerv ve sikke altın üretimi konusunda dünya merkez bankaları ile stratejik partnerlikler yapmayı planlıyor
AgaOne çatısı altında faaliyet gösteren ve Türkiye’nin yetkili altın rafinerilerinden biri olan Aleks Metal Rafineri (AMR), son teknoloji ile üretim yapmak için fabrikasını yeniledi. Marmara Sanayi Sitesi’nde son derece modern bir üretim üssü kuran Aleks Metal Rafineri, çevreye duyarlı son teknoloji ürünü makinelerle rafinaj hizmeti veriyor.
Aleks Metal Rafineri Yönetim Kurulu Başkanı Sarp Tarhanacı ile Genel Müdürü Ahmet Yılal, yeni üretim üssünün tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında birer konuşma yaptı. İlk konuşmayı yapan AMR Yönetim Kurulu Başkanı Sarp Tarhanacı, amaçlarının çevreye ve insana saygılı, doğa dostu bir üretim olduğunu ve son teknoloji ile donattıkları yeni üslerinde maksimum üretime ulaşmak istediklerini söyledi. Tarhanacı, yeni tesis için yaptıkları toplam yatırımın ise yıl sonuna kadar 5 milyon dolara ulaşacağını kaydetti.
Hedef İSO 500’e girmek
Sarp Tarhanacı, “Tüm çalışma arkadaşlarımızın desteği ile yılsonuna kadar günlük 200 kiloluk üretim gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Ülke ekonomisine yıllık 60 tonluk üretim katkısı sunmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı. 2024 yılını 250 milyon dolar ciro ile kapatmayı hedeflediklerini belirten Tarhanacı, “Bu yıl sonu itibariyle üretimden satışlarla elde ettiğimiz gelirle Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesine girmeyi hedefliyoruz” dedi.
Ekonomiye katkı yeni dönemde de sürecek
Üretime 2022 yılında başladıklarını belirten Tarhanacı, Kıymetli Madenler Standartları ve Rafineri Tebliği’nin yürürlüğe girdiği 2023 yılında da altın rafinerisi faaliyet izni almak için Hazine’ye başvurduklarını kaydetti. Altın rafinerisi hizmeti verecek kurumların listesinin önümüzdeki süreçte açıklanacağını belirten Tarhanacı, “Halen 13 rafinerinin üretim yapabilmesini sağlayan ön başvurusu bulunuyor. Bu 13 rafineriden biri de biziz. Umuyorum denetleme süreci bittiğinde faaliyet izni alan rafineriden biri kuşkusuz yine biz olacağız. Yeni dönemde de ülke ekonomisine elimizden gelen en yüksek katkıyı sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Merkez bankaları ile stratejik partnerlik
Dünyadaki bütün merkez bankalarının ellerindeki altın rezervinin 3 trilyon doların üzerinde olduğunu belirten Tarhanacı, “Merkez bankaları her yıl üretilen altının yüzde 10’unu talep ediyor. Merkez bankaları bunların bir kısmını uluslararası piyasalardan alırken bir kısmını da kendi ülkelerindeki madenlerden çıkarılan altınlardan elde ediyor. Bu altınları alma konusunda merkez bankaları da istekli davranıyor. Ancak gelişmekte olan birçok ülkenin kendi altın rafinerisi veya bunları işleyebilecek rafineri kapasitesi yok. Biz ilk aşamada AMR olarak bu cevher altın varlıklarının işlenerek rezerve dönüştürülmesine yönelik merkez bankalarının tercih ettiği rafineri olmak istiyoruz” dedi.
Rezervin yanı sıra merkez bankalarının sikke üretimi gerçekleştirdiğini de kaydeden Tarhanacı, “Dünyada yatırım ve koleksiyon sikkesi olmak üzere iki farklı üretim var. Yatırım sikkeleri merkez bankaları tarafından para olarak basılan kıymetli madenler. Başka türlü üretimi mümkün değil. Bu sikkelerin 6.2 milyon onsu dünya piyasalarında işlem görüyor. AMR olarak ikinci aşamada sikke altın üretimi konusunda merkez bankalarının stratejik ortağı olmayı hedefliyoruz. Biz bu noktada merkez bankalarıyla kuracağımız stratejik partnerlikte uluslararası alanda da iddialı bir sikke üretimine girmeyi planlıyoruz. Bu vesile ile iddiamız dünyada söz sahibi bir rafineri olmak. Bu ciddi bir iddia ve başarılması halinde ülkemize de çok büyük katkılar sunacak bir hedef. Bu hedefe ulaştığımızda Türkiye’nin en çok ihracat yapan rafinerisi de olacağız” ifadelerini kullandı.
Yabancı ortaklıklarla büyümeye açık olduklarını belirten Tarhanacı, “Ülkemizdeki rafinerilerin genel yapısına bakıldığında yabancı ortaklık konusunda en proaktif davranabilecek yapının AMR’de olduğunu görüyoruz. Sektörümüze gelecek yabancı yatırım sermayesinin, ülke ekonomisine yüksek fayda sağlayacağını biliyoruz ve önemsiyoruz. Bu ortaklıklarla ülkemize olan güveni de perçinlemiş olmayı planlıyoruz” dedi.
Yılal: Şehir rafinericiliği yapıyoruz
Aleks Metal Rafineri Genel Müdürü Ahmet Yılal da yaptığı konuşmada, yurtiçinde izleyecekleri stratejiye değindi. “Biz, ‘çevreye saygılı, son teknoloji ile üretim yapacağız’ söylemimizin arkasında duruyoruz” diyen Yılal, “Dünyada dikkat çeken önemli kavramlardan bir tanesi şehir madenciliği. Biz yaptığımız üretimi şehir rafinericiliği olarak adlandırıyoruz. Bu söylemden kastımız, madenlerden çıkan altının değil, yastık altındaki altının işlenmesi. Dünyada gün yüzüne çıkartılmış altınların yarısından fazlası ziynet eşyası olarak değerlendirilmiş durumda. Dolayısıyla madencilikten elde edilen altınlardan daha fazlası yastık altı altın olarak işlenmeyi bekliyor. Biz AMR olarak bu zamana kadar yaptığımız tüm üretimlerde hurda ve geri dönüşüm ürünü altınları kullandık, hiçbir cevher altını işlemedik. Yani şehir rafinericiliği yaptık. Buna aynı zamanda döngüsel ekonomi de deniyor. Bununla birlikte yeni dönemde madenlerden gelen altınları da işleyeceğiz. Ancak madenlerden gelecek altınlarda çevreye duyarlı bir üretim olmasını önemsiyoruz. Bu anlamda uluslararası düzeyde üretim yapan çevreye duyarlı madenlerin altınlarını üretmeye talibiz. Yerinde denetlenmeyen hiçbir madeni rafinerimize sokmayacağız. Bu konuda çevreye duyarlılığı belgelenmiş olmayan madenlerle de çalışmayacağız” diye konuştu.