Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Boğaziçi Zirvesi, “Gelecek Yüzyılı Karşılamak” temasıyla gerçekleştirildi. 16-17 Kasım tarihlerinde düzenlenen ve bu yıl 53 farklı ülkeden konuşmacı ve katılımcının yer aldığı zirvede, çok taraflı iş birliğinin barışın ve kalkınmanın temeli olduğu vurgusu yapıldı. Katar Ticaret ve Endüstri Bakanı Sheik Mohammed bin Hamad Bin Qassim Al Abdullah Al Thani konuşmasında, “Gıda güvenliği, iklim değişikliği gibi zorluklar nedeniyle ülkelerimiz arasında ticaret hacmini artırmalı ve yatırımların düzeyini yükseltmeliyiz. Katar’ın 2030 vizyonuyla başlattığı çalışmaların merkezinde bilim ve teknoloji yer alıyor. Kardeş Filistin halkının bugün büyük bir zulme maruz kalması bölgenin de güvenliğini ve istikrarını olumsuz etkiliyor. Gerçek bir barışın gerçekleşmesini ve Filistin halkının haklarının verilmesini talep ediyoruz.” dedi.
Zirvede verilen mesajlarda İsrail ve Filistin arasında yaşanan gelişmeler öne çıktı. Katılımcılar yaşanan krizin bölgedeki istikrarı da etkilediğine vurgu yaparken; ateşkes uygulanması gerekliliğine dikkat çekti. UİP Kurucusu ve Başkanı Cengiz Özgencil, 27 ayrı panelde, kendi alanlarında uzman 170’e yakın katılımcının yer aldığı zirveyle, dünya barışına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtirken; UİP Onur Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ise “Gelecek yüzyılda nelerle karşı karşıya kalabileceğimizi bu zirvede tartışacağız. İklim değişikliği ve enerji krizini göz önünde bulundurmadan geleceği planlayamayız. Sağlık, beslenme, konut, eğitim, adaletsiz gelir dağılımı küresel manada artan sorunların başında geliyor. Bu sorunları göz ardı etme lüksümüz yok.” değerlendirmesini yaptı.
Dünyanın buluşma noktası olan ve Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen Boğaziçi Zirvesi’nin 14’üncüsü bu yıl “Gelecek Yüzyılı Karşılamak: Zorluklar ve Beklentiler” temasıyla İstanbul’da başladı. İki gün sürecek ve 53 ülkeden 1000’e yakın katılımcının bir araya geldiği zirvede geçen senelerde olduğu gibi fikir ve önerilerin olacağı birçok panel düzenlenecek. 16-17 Kasım tarihlerinde düzenlenecek zirvenin ilk gününde konuşma yapanUİP Kurucusu ve Başkanı Cengiz Özgencil, 27 ayrı panelde, kendi alanlarında uzman 170’e yakın katılımcının yer aldığı zirveyle, dünya barışına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti. UİP Onur Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ise “Gelecek yüzyılda nelerle karşı karşıya kalabileceğimizi bu zirvede tartışacağız. İklim değişikliği ve enerji krizini göz önünde bulundurmadan geleceği planlayamayız. Sağlık, beslenme, konut, eğitim, adaletsiz gelir dağılımı küresel manada artan sorunların başında geliyor. Bu sorunları göz ardı etme lüksümüz yok. Globalleşme maalesef milliyetçilik akımlarındaki yükselişle tehdit altında. Bu uluslararası finansal araçların kullanımını da olumsuz etkiliyor.” değerlendirmesini yaptı.
YATIRIMLARIN DÜZEYİNİ YÜKSELTMELİYİZ
Katar Ticaret ve Endüstri Bakanı Sheik Mohammed bin Hamad Bin Qassim Al Abdullah Al Thani ise konuşmasında şunları söyledi: “Gıda güvenliği, iklim değişikliği gibi zorluklar nedeniyle ülkelerimiz arasında ticaret hacmini artırmalı ve yatırımların düzeyini yükseltmeliyiz. Katar’ın 2030 vizyonuyla başlattığı çalışmaların merkezinde bilim ve teknoloji yer alıyor. Ar-Ge ve yapay zeka alanlarında yaptığımız yatırımlarla dijital dönüşüme imza atıyoruz. Uyguladığımız programlarla sürdürülebilir kalkınmanın artırılmasını hedefliyoruz. Kardeş Filistin halkının bugün büyük bir zulme maruz kalması bölgenin de güvenliğini ve istikrarını olumsuz etkiliyor. Gerçek bir barışın gerçekleşmesini ve Filistin halkının haklarının verilmesini talep ediyoruz.”
ZORLUKLAR AYNI ZAMANDA KALKINMA FIRSATI
Karar alma ve politika geliştirme anlamında zirvenin önemine değinen Darfur Sultanı Al-Sultan Ahmed Dinar, Türkiye’nin her alanda büyük bir sıçrama gerçekleştirdiğini ve tüm dünyaya ilham verdiğini belirtti. Sömürgeciliğin Afrika’nın kaynaklarını ve gelişmesini sekteye uğrattığını söyleyen Ahmed Dinar, “Sömürgeciliğin etkileri bölgede hala sürerken, altyapıdan eğitime kadar birçok konuda kırılgan bir yapıda olmamıza neden oluyor. Altyapı ve teknolojideki eksiklikler bu durumu daha da kötüleştiriyor. Eğitim fırsatlarının eksikliği de kalkınma ve dünyayla entegre olma konusunda önümüzdeki engellerin başında geliyor. Afrika’nın kalkınma söz konusu olduğunda zengin kaynaklara sahip olduğunu söyleyebilirim. Zorlukların aynı zamanda fırsat anlamına geldiğini biliyoruz. Afrika’ya yapılacak yatırımlarla kıtanın oldukça büyük bir sıçrama yapabileceğini biliyoruz. Bizlere yeni bağlantılar kurma ve istişare imkanı veren bu zirvede, iş birliğine hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.” dedi.
ÇOK TARAFLI İŞ BİRLİĞİ BARIŞIN VE KALKINMANIN TEMELİ
Suudi Arabistan Ankara Büyükelçisi Fahad Bin Assaad Bin Abdulkareem Abualnasr ise konuşmasında, “Çok taraflı iş birliklerinin olduğu bir dünya barışın temeli ve bu da kalkınmanın en önemli unsuru. Suudi Arabistan olarak küresel ekonomide iş birliğiyle ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeye önem veriyoruz. Hem Suudi Arabistan hem Türkiye, bölgenin en önemli iki ekonomisi olarak 2030 vizyonu çerçevesinde güçlerini birleştiriyor. İki ülkenin de kalkınmasına fayda sağlayacak şekilde devam eden iş birliğimizin giderek güçlenmesini umuyoruz.” değerlendirmesini yaptı. Fahad Bin Assaad Bin Abdulkareem Abualna Gazze’de yaşananları insani bir kriz olarak tanımlarken, zorunlu göçe karşı olduklarını söyledi.
DÜNYA GÖRÜLMEMİŞ EKONOMİK BİR ENTEGRASYON DÖNEMİNDE
“Geleceğe dair uzun vadeli hedefler belirlemeliyiz. Adaletten yoksun eşitlikten uzak bir çizgide dünyamız daha kötü bir geleceğe sürükleniyor” diyen Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, “Yarını beklemeden bugün harekete geçmemiz gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda yapay zeka başta olmak üzere oyun değiştirici gelişmelerin tüm insanlığın faydasına olması için iş birliğini önceleyen bir formül bulmalıyız. Gelecek yüzyılın sorunlarını çözmek için farklı kültürlerden çeşitlilik sağlayarak bir analiz yapmamız gerekiyor. Dünya daha önce görülmemiş ölçüde ekonomik bir entegrasyon döneminde. Diğer taraftan siyasi kutuplaşmalar da gitgide artıyor. Dünya vatandaşı olarak hepimizin adalet ve eşitliği hedeflemesi ve daha iyi bir geleceğe odaklanmamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye ve Kosova’nın tarihi ve kültürel kopmaz bağlar sayesinde iki kardeş ülke olduklarını belirten Damka, iki ülke arasında sürdürülen iş birliğinden memnuniyet duyduklarını söyledi.
EKONOMİK İSTİKRARSIZLIK VE GÖÇLER UMUTLARI AZALTIYOR
“Ekonomik istikrarsızlık ve göçler insanları geleceğe dair umudunu azaltıyor” diyen Ürdün Senato Başkanı Faisal Akef Al-Fayez, “Sosyal ve toplumsal anlamda birçok sıkıntı mevcut bu uluslararası ilişkilere de yansıyor. Pandeminin ardından enerji krizleri ve gıda tedarikinde yaşanan sıkıntıların dışında iklim krizi yaşadığımız sıkıntıların başında geliyor. Dünyayı korumamız gerekiyor. Umuyoruz iklim krizi konusunda önemli adımlar atılabilir. Sadece savaş nedeniyle değil; güvenlik gerekçeleriyle insanlar kendi yurtlarını terk etmek durumunda kalıyor. 65 milyon insan 2017’den bu yana göç etmek zorunda kaldı. Fakirleşme artarken adaletsizlik de sürüyor. Bölgemizdeki zorluklar küresel anlamda yaşanan zorluklarla kıyaslandığında artış gösteriyor. Bölgesel istikrarsızlığımız halen devam ediyor. İsrail’in haksız saldırısı bu istikrarsızlığı körüklüyor. Filistin’de bir katliam yapılıyor. 11 bin sivil şimdiye kadar saldırılar nedeniyle hayatını kaybetti, 4 bini çocuktu. Gazze’de şu an tedavi olanağı da yok. Bize insan hakları konusunda ders verenler sessiz kalıyor.” dedi.
ZİRVEDE ÖNEMLİ YATIRIM FIRSATLARI
Bu yıl ekonomi panellerinin ön planda olduğu zirvede, Türkiye’deki yatırım fırsatlarının da altı çizildi. Zirvede yurt dışından gelen yatırımcılar, sektörel bazda özellikle enerji ve bankacılık sektörlerinde önemli B2B görüşmeler gerçekleştirdi. Zirvede düzenlenecek olan 27 panel ile ekonomiden kültür-sanata, teknolojiden dijitalleşmeye, enerjiden tarım ve gıda güvenliğinden, spora özellikle pandemi sonrası değişen dünyanın yeni vizyonu konuşuldu.