Maliye Bakanlığı Türkiye genelinde 400 bin kişiye, gayrimenkul sermaye iradından yani kira gelirlerinden beyanname vermediğine dair ihtar çekti. Bu durum piyasada büyük bir tereddüt yarattı.
Kira geliri beyannamesi, bir takvim yılı içerisinde elde edilen kira gelirlerinin beyan edilmesi ve sonucunda tahakkuk eden verginin de Maliye Bakanlığına ödemekle yükümlü olunan bir vergi çeşidi. Kira beyanname verme süreci 1 Mart itibarıyla başladı. Her yıl 1 Mart ile 31 Mart arası mal sahiplerinin elde ettiği kira gelirleriyle ilgili beyanname verme zorunluluğu var. Maliye Bakanlığı, verilen kiranın mal sahibi tarafından beyan edilip edilmediğini kontrol etmektedir. Toplumda konunun detaylı anlatılması, inceliklerinin öğretilmesi gerekiyor. Alınan ve verilen kirayı beyan etmek gerekir. Verilen kirayı mal sahibi beyan etmediği takdirde vergi cezası ve katlanarak devam eden bir tahsilat programı bulunmaktadır. Önemli olan beyannamenin verilmesidir. Aslan, vergi kanunlarının beyannamelerde ince ayrıntılarla bazı giderlerin indirimlerinin olduğunu vurguladı. Gerçek gider yönteminizi seçerek çok yüksek olan kira gelirinizi, vergi indirimlerinden yararlanarak çok daha az vergi ödenebileceğini de belirtti.
Fikriye Aslan, beyanname sürecinde kiracı ve mal sahipleri arasında gerçekleşebilecek dolandırıcılık yöntemleri hakkında önemli uyarılarda bulundu:
VERGİDEN KAÇMA VEYA VERGİ KAÇIRMA
Gelir idaresi Başkanlığı (GİB) ‘Dijital Vergi Dairesi’nden ‘Kira Bildirim Formu’ ile ev sahiplerinin verdikleri beyannameleri inceleyecektir. Kiracılara yönelik yayımlanan bu form ile ev sahiplerinin verdikleri beyannameler karşılaştırılacak. Bu yöntemle düşük veya yanlış beyanda bulunanlar ve hiç beyanda bulunmayanlar ortaya çıkarılmaktadır. Buna bağlı olarak vergi kaçırma/vergi kaçakçılığının önlenmesi amaçlanmaktadır. Kira sözleşmesi yapılırken mal sahibi ve kiracı, daha az stopaj ödemek için anlaşılan rakamın altında sahte bir kontrat yaratarak daha az bir vergi ödeyebiliyor. Ancak mal sahibinin rızası yok ise kiracıların kontratta attıkları sahte imzadan dolayı alacağı ceza, ödemesi gereken stopajdan yüksek olabiliyor.
Bir diğer vergiden kaçma yöntemi ise karşılıklı olarak anlaşmadır. Mal sahibi ve kiracı, anlaştığı kira bedelini elden alarak daha düşük bir rakamda kontrat imzalayarak daha az vergi ödeyebiliyor. Ancak birçok mal sahibi bu durumu kabul etmemektedir. Kiracı ile ilgili bir itilaf, hukuki bir süreç başlatılırsa, tahliye, icra ya da tasfiye sürecine gidilirse kontratta bulunan rakam üzerine icra talebi yapılır. Aslan, bu tür yöntemleri hiçbir zaman tavsiye etmediğini, alınan kira ne ise vergisini de ödemek gerektiğini vurguladı. Bu tür yolların sonraki yıllarda hukuki ve mali açılardan çok daha büyük sorunlar yaratacak durumlara sebebiyet verebileceğini de belirtti.
2.YOL ŞİRKETLER ARACILIĞIYLA DOLANDIRMA
Özellikle iş yerlerinde gerçekleşen dolandırma yöntemidir. İlk verdiğiniz şirketin hissedarları ile sonradan karşınıza çıkan şirket hissedarlarının farklı olması, şirketler aracılığıyla yapılan dolandırma yöntemidir. Mal sahibinin, bir şirkete kiralama yaparak, kiracı şirketin de hissedarlarını sürekli değiştirmesiyle kiradan kaçmasıdır. Şirkete ortak olan hissedarların isimleri çok sık değiştirilerek, mal sahibine kira ödemekten kaçınmaktadırlar.
3.YOL KİRACININ KİRALADIĞI YERİ BİR BAŞKASINA/BAŞKALARINA MAL SAHİBİNİN İZNİ OLMADAN BÖLÜM BÖLÜM/ODALAR ŞEKLİNDE KİRAYA VERMESİ
Kiracının, mal sahibi alt kiralama izni vermediği halde kiraladığı gayrimenkulü bölüm bölüm kiraya vererek, ödediği kiradan çok daha fazlasına kiraya vermesidir. Genelde bu şekilde kiraya verdiğinin anlaşılmaması için kirayı elden ve nakit alarak gizlemeye çalışırlar. Bu durumun ilk fark edilmesi, gayrimenkulde oturan diğer sakinlerin ilgili daireye çok fazla kişinin girip çıkması, kısa süreli sürekli konaklayanların olması sonucu dikkat çekerek mal sahibini haberdar etmesiyle fark edilir. Mal sahibinin alt kiralama izni vermemesi gerekir.