Stratejist Tuğba Özay, ForInvest YouTube kanalında haftanın ekonomi gündemini değerlendirdi. Açıklanan tasarruf paketinin bütçe açığına ne kadar katkısı olacağı hakkında rakamsal bir veri paylaşılmadığını kaydeden Tuğba Özay, “2024 yılı bütçesinin 2,7 trilyon TL büyüklüğünde ve gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 6,4’ü kadar açık vermesi bekleniyor. Ancak, gelecek dönemde ilave önlemler alınmazsa bütçe açığının, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 7 üzerinde gerçekleşme ihtimali var. Sn. Şimşek bu paketin ilk paket olduğunu ancak son paket olmadığını belirtti. Bu anlamda kamu tasarruf paketi çok da beklentileri karşılamadı diyebiliriz ama gelecek diğer tasarruf paketleri önemli olacak. Hafta içi vatandaşı ilgilendiren asıl konu ise paketten daha çok otoyol ve köprü geçiş ücretlerine yapılan zam oldu. Ulaştırma ve taşımacılık maliyetlerini artıracak bu hamle nedeniyle pek çok sektörde fiyat artışları görülebilir. Bu da enflasyonla mücadeleye ters düşen bir karar olarak karşımıza çıkıyor.” dedi. Son dönemlerde TL’nin de değer kazanmaya başladığını belirten Tuğba Özay, ForInvest Youtube kanalında, “Yabancı yatırımcı 10 Mayıs haftasında 84,7 milyon dolarlık net hisse alımı gerçekleştirdi. Devlet İç Borçlanma Senetleri tarafında da nette 2 milyar 832 milyon dolarlık bir alım yaptılar. Yurt içi yerleşiklerin 3,2 milyar dolarlık döviz mevduatı azalırken, döviz alımında doların cazibesi de bir miktar geriledi.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan “Kamuda Tasarruf Paketi” geçen haftanın en önemli gündem maddelerinden biriydi. Kamuda taşıt kiralamadan haberleşme giderlerine, yurt dışı görevlendirmelerden etkinlik giderlerine kadar pek çok içerik barındıran pakette vatandaşın cebini ilgilendiren bir düzenlemenin olmadığını kaydeden Stratejist Tuğba Özay, ForInvest YouTube kanalında konuştu. Özellikle gelecek dönemde büyük projelerin zorunlu olmadıkça başlanmayacağının duyurulduğunu ifade eden Tuğba Özay, “Paketin tam anlamıyla beklentileri karşılayıp karşılamadığı tartışılan konular arasındaydı. Gelecek dönemin en önemli konuları arasında da bütçe açığı olacak. Bütçe açığını oluşturan en önemli kalemler arasında son yıllarda artan sosyal yardımlar yer alıyor. Diğer konu ise personel giderleri. Yani asıl merak edilen eriyen alım gücü karşısında Temmuz ayında kamu personeli ve emekliye yapılacak zamlar yer alıyor. Ancak, bu kalemler ile ilgili tasarruf paketinde bir açıklama görmedik. Sadece yeni personel alımları ile ilgili belirli kriterler yer aldı. Ücret artışları ile ilgili bilgi verilmese bile hem T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hem de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nın görüşleri ara zam yapılmayacağı yönündeydi. Pakette olmayan maddelerin yanı sıra açıklanan paketinin bütçe açığını ne kadar azaltacağı yönünde bir veri de açıklanmadı. Bakan Şimşek, rakamsal beklentiye yaz aylarında OVP içerisinde yer verileceğine atıfta bulundu.” diye konuştu.
ENFLASYONLA MÜCADELEYE TERS DÜŞEN KARAR
Piyasa analistlerinin tasarruf paketinin sağlayacağı fayda ile ilgili bazı tahminleri olduğuna vurgu yapan Tuğba Özay, ForInvest Yotube kanalına özel yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Açıklanan paketin bütçe açığını gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 0,5-0,7’di civarında azaltması bekleniyor. Bu haliyle de para politikasındaki sıkı duruşu mali politikalarda henüz görmemiş oluyoruz. Bu da enflasyonla mücadelenin para politikasına bırakılmaya devam edildiği anlamına geliyor. Bu durumda da önümüzdeki dönemde ilave önlemler alınmazsa bütçe açığının, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 7’si üzerinde gerçekleşme ihtimali var. Bu anlamda da kamu tasarruf paketi çok da beklentileri karşılayan bir paket değildi. Diğer yandan, tasarruf paketinin ardından hafa içi otoyol ve köprü geçiş ücretlerine zam yapıldığı haberi geldi. Bu, doğrudan vatandaşı etkileyen bir durum. Ulaştırma ve taşımacılık maliyetlerini artıracak bu hamle nedeniyle perakendeden hizmetler sektörüne, gıdadan diğer sektörler kadar pek çok alanda fiyat artışlarını görmemiz mümkün. Bu durum aslında enflasyonla mücadele açısından büyük önem taşıyor. Fiyat artışları devam ettikçe hedeflenen enflasyon seviyesine ulaşılması ihtimalinden de uzaklaşılıyor. Gelirlerin artması bütçeye katkıda bulunacak elbette ancak, enflasyonla mücadeleye ters düşen bir karar olarak karşımıza çıkıyor.”
DOLARIN CAZİBESİ BİR MİKTAR AZALDI
Son dönemlerde TL’nin değer kazanmasının da ön planda olduğunu belirten Tuğba Özay, “Yabancılar yurt içinde hisse senetlerinde alım yapmaya devam ettiler. Yabancı yatırımcı hem tahvil tarafında hem de hisse senetleri tarafında alımdalar. 10 Mayıs haftasında 84,7 milyon dolarlık net hisse alımı gerçekleştirdiler. Yabancı, yavaş yavaş gelmeye devam ediyor. Burada önemli olan ne kadar kalıcı olacakları. Devlet İç Borçlanma Senetleri tarafında da nette 2 milyar 832 milyon dolarlık bir alım yaptılar. Yurt içi yerleşiklerin 3,2 milyar dolarlık döviz mevduatı azalırken, döviz alımında doların cazibesinin bir miktar gerilediğini de söyleyebiliriz. Merkez Bankası rezervleri de 10 Mayıs haftasında bir önceki haftaya göre 7 milyar 547 milyon dolar artarak 134 milyar 402 milyon dolara çıktı. Son 3 yılın en güçlü yükselişi gerçekleşti.” ifadelerini kullandı.