Global piyasaların lider insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer’ın mobil işgücüne yönelik ücret ayarlamalarında ve politikalarında son derece önemli bir referans kaynağı olan ve bu sene 30’uncusu gerçekleştirilen ‘Yaşam Maliyeti Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Beş kıtada 226 şehri kapsayan araştırmada 2024 yılında dünyanın en pahalı şehri Hong Kong olurken, en ucuz şehir ise Abuja (Nijerya) olarak belirlendi. Bu yıl listede İstanbul 130’uncu Ankara ise 208’inci sırada yer aldı.
Marsh McLennan’ın (NYSE: MMC) firmalara değişen işgücünün sağlık, varlık ve kariyer alanlarındaki ihtiyaçlarını yönetmeleri için çözümler sunan ve danışmanlık veren şirketi Mercer, Yaşam Maliyeti Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Bu yıl Hong Kong en pahalı şehir olarak listenin başında yerini korurken, onu Singapur takip ediyor. İsviçre’nin Zürih, Cenevre ve Basel şehirleri de en pahalı ilk beş şehir arasında yer alıyor. 2023 yılı sıralamasındaki ilk 5 şehir, 2024 yılında da ilk 5 sırada yer almaya devam ediyor. Sıralamada İstanbul geçtiğimiz yıla göre 55 sıra yükselerek 130’uncu, Ankara ise 13 sıra yükselerek 208’inci olarak konumlanıyor.
Yurt dışındaki çalışanlara ödenecek ücretler konusunda hükümetler ve çokuluslu şirketlere rehberlik eden Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması, 5 kıtada 226 şehirde gerçekleştirildi. Yaşam Maliyeti Araştırması, işverenlerin kur dalgalanmalarını izlemelerini ve tüm faaliyet yerlerinde mal, hizmet ve konaklama üzerindeki enflasyona ve deflasyona neden olan baskıları değerlendirmelerini sağlıyor. Bu veriler ayrıca, işverenlerin uluslararası görevlendirmelerde ve yurt dışında çalışanlar için tazminat paketlerini belirlemelerine ve bunları kalıcı hâle getirmelerine yardım ediyor. Buna ek olarak, bir yerin yaşam maliyeti, yetenek için bir destinasyon olarak cazibesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabiliyor; coğrafi ayak izlerini genişleten ve dönüştüren şirketlerin yer seçimi kararlarını etkiliyor.
Hong Kong en pahalı şehir olmayı sürdürüyor
Her şehirde konut, ulaşım, yiyecek, giyim, ev eşyası ve eğlence dahil olmak üzere 200’den fazla kalemin karşılaştırmalı maliyetlerinin ölçüldüğü araştırma sonuçlarına göre, 2024 yılının en pahalı şehri Hong Kong, yaşam maliyeti en düşük şehir ise Abuja (Nijerya) oldu.
Asya kıtası, öncelikli olarak yüksek kira konaklama maliyetlerinin de etkisiyle yaşam maliyetinin en yüksek olduğu ilk iki şehre sahip. Bu önemli ekonomik merkezler aynı zamanda çok sayıda yabancının ilgisini çekerek maliyetleri daha da artırıyor.
En pahalı şehirler arasında 5 Avrupa şehri yer alıyor
Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması sonuçlarına göre; Zürih, Cenevre, Basel, Bern ve Londra 2024’te expat çalışanlar için dünyanın en pahalı lokasyonları arasında ilk on arasında yer alan 5 Avrupa şehri oldu. Bu şehirlerin 4’ü İsviçre’de bulunuyor. 9 sıra birden yükselen Londra 8’inci sırada bulunuyor. Avrupa’da yaşam maliyeti şehirler arasında farklılık gösterse de, Avrupa Merkez Bankası, Avro Bölgesi’ndeki yıllık enflasyon oranının düşmeye devam edeceğini tahmin ediyor; bu da Avrupa ekonomileri son dönemdeki aksaklıkların ardından toparlanırken maliyetlerin istikrar kazanabileceği anlamına geliyor. 212’inci sıradaki Minsk listede en ucuz Avrupa şehri olarak sıralanıyor.
ABD’de yaşam maliyeti sorun olmaya devam ediyor
ABD’de yaşam maliyeti 2024’te önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Listedeki tüm ABD şehirleri ilk 100’de yer alıyor ve yedi şehir ilk 20’ye giriyor. Kanada ekonomisinin dayanıklılık göstermesi ve beklentilerin üzerinde performansı nedeniyle Kanada şehirleri, Kuzey Amerika şehirleri sıralamasında en alt sıralarda yer alıyor. 92’ini sıradaki Toronto Kanada’nın en pahalı şehri olurken, onu 101’inci Vancouver takip ediyor. Peso’nun 2023’te değer kazanması nedeniyle Meksika şehirlerinin yaşam maliyeti önceki yıla göre önemli ölçüde artış gösteriyor. Mexico City 79’uncu sıradan 33’üncü sıraya yükselirken, Monterrey ise 155’inci sıradan 115’inci sıraya çıktı.
Uruguay’ın başkenti Montevideo 42’inci sırada yer alarak uluslararası çalışanlar için Güney Amerika’daki en pahalı yer olarak gösteriliyor. Bölgedeki birçok şehir, döviz kuru ve kiralık konaklama maliyetindeki dalgalanmalar nedeniyle 2023’e kıyasla önemli bir hareket gördü. Sıralamada Şili’nin başkenti Santiago, 73 sıra gerileyerek 160’ıncı sıraya gerilerken; Kolombiya’nın başkenti ve en büyük şehri Bogota ise 40 sıra birden fırlayarak 174’üncülüğe yükseldi.
Pasifik bölgelerinde artan enflasyonun çalışanlar üzerinde büyük baskı yaratması bekleniyor
Pasifik bölgesinde bu yıl artan enflasyonun uluslararası çalışanlar üzerinde baskı yaratması bekleniyor. 58’inci sıradaki Sidney ve sıralamada 10 sıra yükselerek 60’ıncı sıraya yükselen Noumea Pasifik bölgesindeki en pahalı şehir olarak yer alıyor.
Küresel sıralamada en üst sıraya yerleşen Afrika şehirleri, Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki 14’üncü Bangui, ülkenin aynı isimli başkenti 18’inci Cibuti ve 21’inci N’djamena oldu. Özellikle Lagos, Nijerya 178 sıra düşerek 225’inci sıraya geriledi. Bu, 2023 ile karşılaştırıldığında küresel olarak en büyük değişiklik. Bu değişim büyük ölçüde Naira’nın tekrarlanan devalüasyonları da dahil olmak üzere döviz dalgalanmalarından kaynaklanıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin 15’inci sıradaki kenti Dubai Orta Doğu’nun en pahalı şehri olurken, Mumbai ise Hindistan’ın en pahalı şehri olarak genel sıralamada 136’ıncı sırada yer alıyor.
“Artan konut maliyetleri, yetenek hareketliliğini işverenler için zorlu hale getirdi”
Geçim maliyeti zorluklarının çok uluslu kuruluşlar ve çalışanları üzerinde önemli bir etkisi olduğuna dikkat çeken Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, “Kuruluşların yaşam maliyeti eğilimleri ve enflasyon oranları hakkında bilgi sahibi olmaları ve bunların sonuçlarını etkili bir şekilde yönetmek için çalışanlardan bu konularda görüş almaları önemli. Dünyanın birçok şehrinde artan konut maliyetleri, yetenek hareketliliğini işverenler için zorlu hale getirdi. Değişken enflasyon eğilimleri aynı zamanda uluslararası atananların satın alma gücünü de etkiliyor ve ücret paketleri üzerinde ek bir baskı oluşturuyor. Bu faktörler, işverenlerin üst düzey yetenekleri çekmesini ve elinde tutmasını zorlaştırabilir, ücret ve yan hak giderlerini artırabilir, yetenek hareketliliğini sınırlayabilir ve operasyonel maliyetleri yükseltebilir. Yüksek yaşam maliyetleri, çalışanların yaşam tarzlarını değiştirmelerine, isteğe bağlı harcamaları kısmalarına ve hatta temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekmelerine neden olabilir. Bu zorlukları dengelemek için işverenler, konut yardımı veya sübvansiyonları içeren ücret paketleri sunabilir veya başka destek hizmetleri sağlayabilir. Ayrıca alternatif yetenek kaynağı bulma stratejileri konusunda değişiklik yapabilirler” dedi.