Cuma, Kasım 22, 2024
Ana SayfaEkonomi“Yılın ikinci yarısında enflasyonda düşüş süreci başlayacak”

“Yılın ikinci yarısında enflasyonda düşüş süreci başlayacak”

Dünya.com’a göre;

Global Menkul Değerler, ‘2024 Türkiye Strateji Raporu’nu yayımladı. Enflasyonun mayıs ayında yüzde 80’li seviyelere ulaşmasını bekleyen kurum, yılın ikinci yarısından itibaren dezenflasyon sürecinin başlamasını bekliyor.

Global Menkul Değerler Araştırma Departmanı’nın hazırladığı 2024 Türkiye Strateji Raporu’nu göre; son yapılan asgari ücret zamları, maaşlara yapılan zamlar ve bunun dışında vergiler kanalıyla da görülen zamlar sebebiyle mayıs ayında tüketici enflasyonu %80’li seviyelere ulaşacak.

Haziran ayında bu seviyenin korunmasının ardından dezenflasyon süreci başlayacak ve enflasyon yılı yüzde 45.5 ile tamamlayacak. Raporda, yılın sonuna doğru beklenen faiz indirimlerinin de etkisiyle Türkiye ekonomisinin yılı yüzde 4 büyümeyle kapatacağı öngörülüyor.

Rapora göre, kısa vadede büyümede olası yavaşlama ve faiz getirili enstrümanlara yönelim gibi faktörlere karşılık hem genel piyasa algısını destekleyici katalistler hem de hisse bazlı hikayeler dolayısıyla Borsa İstanbul’a yönelik ilginin güçlü kalacağı öngörüldü.

Raporda; özellikle yılın ilk yarısında; artan faiz ve istikrarlı TL’den fayda sağlayan şirket/sektörler (banka, sigorta sektörleri), finansman ihtiyacı daha düşük ve reel büyüme sunabilen dirençli sektör hisseleri (perakende, telekom) ile ihracatçı ve teknoloji ağırlıklı sektörlere yönelik teşviklerden faydalanan şirketler gibi belirli şirketlerin görece daha olumlu performans gösterebileceği belirtildi.

Ocak’ta 150 baz puanlık faiz artırımı beklentisi

 GMD’nin Raporu’nda 2024 yılına yönelik enflasyon tahmini de yer aldı. Enflasyonun Mayıs 2024’te yüzde 80 ile zirve noktasına ulaştıktan sonra Haziran ayında bu seviyeyi koruması, sonrasında ise hızlıca dezenflasyon sürecine girerek 2024 yılını yüzde 45,5 yıllık artışla kapatması yönünde öngörüde bulunuldu.

Enflasyondaki patikaya uyumlu olarak şekillenen para politikasında da politika faiz oranının Ocak ayındaki PPK’da 150 baz puanlık artışla yüzde 44’e yükseltilmesi öngörüldü. Sonraki dönemde politika faizinin sabit tutulacağının belirtildiği raporda, “Ekim ayı sonrasında enflasyondaki iyileşmeye paralel olarak kademeli olarak yapılacak indirimler ile 2024 yılı sonunda yüzde 40 bandına çekilmesini öngörüyoruz.

Ayrıca, hatırlatmak gerekirse yabancı kredi derecelendirme kuruluşlarının yapacağı not artırımları da tüm tahminlerde pozitif yönlü sapmaya sebep olacaktır. Takvime bakıldığında; yılın ilk değerlendirmesi 12 Ocak tarihinde Moody’s ile geldi. Kredi notu B3 olarak korunurken, görünüm durağandan pozitife yükseltildi. Moody’s 2024 yılında 19 Temmuz’da tekrar değerlendirmede bulunacak. 8 Mart ve 6 Eylül’de Fitch, 3 Mayıs-6 Aralık’ta da S&P ile devam edecek not değerlendirmelerinde, Türkiye’nin kredi notunun kademli olarak yatırım yapılabilir seviyelere doğru yükseltileceğini tahmin ediyoruz” denildi.

Ekim sonrası ekonomik aktivite hızlanacak

 Raporda Türkiye ekonomisinin büyümesi ile ilgili ise şu bilgiler yer aldı: “Büyüme tarafında ekonomi yönetiminin de önceliklendirdiği şekilde teknoloji ve stratejik olarak belirlenen belirli sektörlerin ön plana çıkacağı bir dönem olacağını öngörüyoruz. Faizlerin yükselmesiyle görece ilk yarısının biraz daha durgun geçebileceğini; ancak 2024 yılının ikinci yarısından itibaren hem yurt dışında faiz indirimleri hem de yurt içinde Ekim ayında gerçekleşebilecek faiz indirimlerine yönelik beklentilerle kademeli şekilde iktisadi aktivitenin hızlanacağını ve büyümede artış trendine girileceğini tahmin ediyoruz. Bu doğrultuda, 2024 yılı için ekonomik büyüme öngörümüz yüzde 4 seviyesinde bulunuyor.”

BIST100’de yüzde 55 getiri beklentisi

GMD Araştırma Departmanı’nın hazırladığı 2024 Türkiye Strateji Raporu çerçevesinde açıklanan hisse portföyünde; TSKB, ISCTR, KRDMD, BIMAS ve TTKOM yer aldı. BİST100 endeksinde yıl sonu hedefi 11.600 olarak belirtilirken, endeksin 2024 yılı getirisi yüzde 55 civarı tahmin edildi. Raporda, “Söz konusu makro görünüm ve küresel konjonktürü dikkate alarak yılın ilk yarısında büyüme hassasiyeti daha düşük, faiz oranlarındaki artışa dirençli olabilecek, yatırım teması olan ve cazip çarpanlara sahip hisselerin öne çıkacağını düşünüyor ve uzun vadeli perspektifte dengeli bir portföy oluşturulmasını uygun buluyoruz.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN ÇOK OKUNANLAR