Sigorta şirketi ile başlayan ve farklı sektörlerden uygulamalara yönelen bir siber saldırı dalgası yaşanıyor. Siber güvenliğin ülkelerin politikası haline gelmesi gerektiğini söyleyen KOBIL Kurucusu ve CEO’su İsmet Koyun, “Dijital dönemde güvenlik artık opsiyonel bir özellik değil bir zorunluluk haline gelmiştir. Her ne kadar bireysel ya da kurumsal seviyede belirli tedbirler alınsa da uçtan uca bir güvenlik altyapısına sahip olmadan tam bir koruma sağlamak mümkün değil. Veri güvenliği her zamankinden daha önemli hale gelmiş durumda” diye konuştu.
Dijital dünya, hayatımıza giren yeni teknolojiler, uygulamalar ve sistemlerle her geçen gün daha büyüyen ve karmaşık bir yapıya bürünüyor. Bu büyümeyle birlikte, siber güvenlik tehditleri de giderek çeşitleniyor ve artıyor. Uygulamaların ve servislerin kapsam alanı genişledikçe, yeni tehdit kapıları da aralanıyor. Türkiye’nin en büyük sigorta kuruluşlarından birine yapılan saldırı ile başlayan siber saldırı dalgası büyüyerek finansal teknolojiler, ulaşım uygulamalarına da uzandı. Tüm dünyada şiddetini her geçen gün artıran siber saldırıların kişisel verilerin güvenliğini tehlikeye attığına dikkat çeken KOBIL Kurucusu ve CEO’su İsmet Koyun, “Saldırıya uğrayan tüm kurumlara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 25 yıldır data güvenliği konusunda çalışan biri olarak üzülerek söylüyorum, daha işin başındayız. Data güvenliğini artıracak önlemler; sıkılaştırılmaz, standart ve güvenilir ürünlere itibar edilmezse bu konuda ülke olarak daha fazla zarar göreceğiz” diye konuştu.
“Çözümler yama gibi olmamalı”
Yaşanan siber saldırı dalgası, güvenliği her zaman çok boyutlu bir yaklaşımla düşünmeyi ve uçtan uca sağlamak gerektiğini gösterdi. Kimlik güvenliği, uygulama güvenliği, sunucu güvenliği veya iletişim kanallarının güvenliği tek başına yetersiz kalabiliyor. Çoğu zaman, uygulamalarda kullanılan üçüncü parti bir bileşen ya da bir servis, tüm güvenlik önlemlerinin alınmış olduğu bir uygulamada ciddi güvenlik açıklıklarına neden olup siber saldırılara zemin hazırlayabiliyor. Milyonlarca kişinin verilerine sahip kurumların kullandığı güvenlik çözümlerine yönelik daha hassas olmaları gerektiğini vurgulayan Koyun, “Sağdan soldan alınmış birkaç açık kaynaklı çözümleri bir araya getirip yama gibi güvenlik sağlanamaz. Piyasada 2 binden fazla Android verzion türü var. Güvenlik sağladığınızda, bu cihazların hepsini kapsamak zorundasınız” dedi.
Dijital dönemde güvenliğin artık opsiyonel bir özellik değil, bir zorunluluk haline geldiğini de belirten Koyun, sözlerine şöyle devam etti: “Her ne kadar bireysel ya da kurumsal seviyede belirli tedbirler alınsa da uçtan uca bir güvenlik altyapısına sahip olmadan tam bir koruma sağlamak mümkün değil. KOBIL olarak, sunduğumuz yenilikçi güvenlik çözümleriyle, kullanıcılarımıza ve iş ortaklarımıza bu alanda güvenli bir gelecek vaat ediyoruz. KOBIL olarak misyonumuz, sadece mevcut tehditlere karşı koruma sağlamak değil, aynı zamanda gelecekte ortaya çıkabilecek tehditlere karşı öncesinde önlem alınmış bir altyapı sunmaktır. Teknolojimizin ve uzmanlığımızın gücüyle, şirketlerin dijital ekosistemlerinde güvenli bir şekilde ilerlemelerine yardımcı olmaya devam edeceğiz.”
Türkiye 380 bini aşkın siber saldırıya uğradı
Teknolojinin gelişmesi ve farklı sektörlerde kullanılabilmesi güvenlik açıklarının da günden güne artmasına yol açıyor. Bulut bilişim, uzaktan çalışma ve yeni yapay zeka çözümlerinin hızla benimsenmesi de kişisel verilerin ele geçirilmesi hedeflenen siber saldırıların sayısını önemli ölçüde artırıyor. Dünya Ekonomi Forumu’nun geçtiğimiz aylarda yayınladığı rapora göre, 2024’ün üçüncü çeyreğinde siber saldırılar 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 75 oranında arttı. Türkiye’de ise 2024’ün yalnızca ilk yarısında 380 bini aşkın siber saldırı yapıldı.