UEZ Sapanca 2024’ün ikinci gününde düzenlenen Zirvede Sohbetler isimli panele Jeolog ve Yazar Prof. Dr. A. M. Celal Şengör, Türk Felsefeci ve Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Arslan katıldı. Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı’nın moderatörlüğündeki panelde Şengör ve Arslan, felsefe ve modern bilimin tarihsel gelişimini anlattı.
Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi (UEZ Sapanca 2024), bu yıl 13’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.
“Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zekâ Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek” temasıyla düzenlenen zirve ikinci gününde de yoğun katılımla gerçekleşti.
Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı’nın moderatörlüğünde Zirvede Sohbetler paneli düzenlendi. Altaylı, İskoç Ekonomist ve Felsefeci Adam Smith’in yaşamından kısa örnekler vererek, Smith’in günümüz dünyasına etkilerini konuklarına sordu.
İskoç aydınlanması ve dogmatizm
Akademisyen, Bilim İnsanı, Jeolog ve Yazar Prof. Dr. A. M. Celal Şengör, jeolog olarak modern bilime de merak saldığını belirtti. İskoç aydınlanmasının öneminden bahseden Şengör, şunları söyledi:
“Modern jeolojinin kurucusu James Hutton’ı çok iyi biliyorum. Adam Smith’in tarih görüşü ile Hutton’ınki çok benzer. Bu adamlarda dogmatizm yok. Adam Smith, tarihe ve ekonomiye bakarken bundan müthiş etkilenmiş. Siz ekonomi olarak görürsünüz Smith’i. Fakat pek çoğu şunu bilmiyor, Adam Smith tarihe bir şekilde bakıyor, arkadaşı Hutton jeolojiye aynı şekilde. Dogma yok, gerçekçi yaklaşıyorsunuz. Hotten bugünkü dünyadaki süreçleri görün diyor. 500 milyon yıl önce çıkan kayaçları ne kadar benzetiyorsunuz, nasıl görüyorsunuz diyor. Kıta Avrupa’sından çok farklı olarak İskoçlar, kendilerini dogma üretmeme olarak konumlandırmışlar. Fransız ihtilalinde kültür varlıkları yok edilmiştir. Neden? Dogma var. İngiltere’de, İskoçya’da neden ihtilal yok, dogma yok çünkü. Büyük Britanya dünyanın 4’te 1’ine sahipti. Bu rastlantı değil.”
Türk Felsefeci ve Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Arslan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Aydınlanma felsefesi nedir? İnsanın aklını kullanarak çıkma hareketidir. Birinci bilmemiz gereken budur. İkincisi; aydınlanma Avrupa’da doğa bilimleri ile başlıyor. Fizikte Galileo gibi… Ortaçağ’dan çıkarken önce bilim, doğa bilimleri ve insan haklarının doğa bilimlerindeki büyük başarısı gözüküyor. İnsan aklının ışığı doğrultusunda olayları açıklamak üzere başlıyor. Newton’un doğa bilimindeki başarı, 18’inci yüzyılda filozofları yönlendiriyor. Kıta Avrupa’sında aydınlanma rasyonalisttir, akılcıdır. Aklın en önemli örneği matematiktir. Oysaki İngiliz felsefesi deneycidir. Bu böyle devam eder. Akıl denen şey, son tahlilde duyularımız, duyularımızın bize verdiği algılar… Adam Smith ve diğer İskoç okulu aydınlanmada, aklın insan gibi konularda pekala bizim hayatımızı aydınlatabileceği ve daha iyi şartlar inşa edebileceğini gösteriyor.
Ibn Haldun’un ekonomiye bakışı
Düşünüyorsam o halde varım önermesi nedir? Tamamen düşünme ile ortaya çıkıyor. Bütün bilgilerin kaynağı deney. Önce izlenimler var. Buradan sonra oluşturduğumuz fikirler var. Bu ikisine dayanmayan bilgimiz yoktur. Ekonomiye ilk bilimsel bakan Adam Smith, filozof değil kendisi ekonomist. Görüşlerinin hemen hemen hepsini Ibn Haldun da söylemiştir. Ibn Haldun İslam dünyasının yetiştirmiş olduğu en akıllı adamdır. Ibn Haldun’a göre, ekonominin kendi yasaları vardır. Ekonomi ve insanlar arasındaki ilişkinin özel bir türü olarak yasaları da vardır. O yasalara herhangi bir şekilde müdahale ekonominin işleyişini bozar. Ekonomide arz talep vardır, Ibn Haldun da bunu söylüyor. Emek ve iş bölümü vardır. Korunma ihtiyacı devlet, ikincisi beslenme ihtiyacı ekonomidir.”